sevgilime karşı eskisi gibi hissetmiyorum
Site De Rencontre 100 Gratuit 72. sudenazimsii-blog sudenazimsii Kızlar babalarının yaptığı ve söylediği hiç bir şeyi unutmazlar. morphines-world-blog morphines-world morphines-world Bakın size ne anlatıcam..Küçüklüğümden beri babamı hep savunmuşumdur..Ama büyüdükçe babama karşı savunulacak duruma gelmişimdir..Tartışma esnasında kalbi kırılır diye yüzüne söyleyemediklerimin hepsini tarih tarih sayfa sayfa yazip zarflara koydum..Benim canım bu kadar yanarken, babası yanındayken babasız büyümüşken, onun sevgisinden eksik kalmışken tek düşündüğüm ne biliyor musunuz?Bana bir şey olduktan sonra babam o mektupları okuyunca ya üzülürse?Sırf bunun için yanımda durursa?BABA LÜTFEN ÜZÜLME..ÜZÜLDÜĞÜN İÇİN DEĞIL SEVDİĞİN İÇİN YANİMDA posted by javvie siyahdileksigarasi “en umutsuz olduğun yerdesin. kafanı bir yerlere dayamış bir şeyleri dinliyorsun. kendinden başka her şeyi dinliyorsun. herkesi de dinledin. tekrar şaşırdın, tekrar ağladın, tekrar yenildin. geçer dediler geçmedi. geçer dedin, biliyorum dedin. yine de geçmedi. yemedin, yedin, sigara içtin, çok sigara içtin ama unutamadın. yalnız kaldın, kalabalıkla taştın, çok konuştun, çok sustun. çok gezdin, çok uyudun, hiç uyumadın, sadece pencereden baktın. oyalandın, umutlandın, birazcık bayatladı numaraların. az okudun, sonra çok okudun. çok yazdın, çok fazla yazdın. hem ona, hem kendine, hem insanlara yazdın. insanlara anlattın, insanları dinlettin, onları susturdun. sonra dinlemediler, onlara kızdın. ağladın, yalnız kaldın, dövündün. bağırdın, kavga ettin, durmadın, yılmadın. en yakınını, en uzağını, en tehlikeli olduğunu, en tehlikeli bulduğunu seçtin. umutlandın, umutsuzluğa kapıldın. “beni yalnız bırakır mısınız?” da dedin, “müsaitsen arayabilir miyim?” de. geçti sandın geçmedi. ağlamadığını sandın ama gözlerin doldu. özlemediğini sandın ama içinde acıyan bir şeyler vardı. anlamlandıramadın, anlamlandırdın ama konduramadın, kondurdun ama yakıştıramadın kendine. unuttum dedin unutamadın. unuttum dedin, yalanladın. unuttum deyince hatırladın. hatırladıkça kanattın kendini. anılara sığındın, milyonlarca kez hatırladın, sonsuz kere ağladın. anıları sevdin, anıları kokladın, onları öptün. kokuları unuttun, sesleri unuttun, fotoğraflardan yoruldun. çok dinledin, dinlediklerine ağladın, ağladıklarına kızdın. kızınca bağırdın, bağırırken sesini beğenmediğinden midir nedir, konuşmak istemedin sonra. baktın, umutlandın, dayanamadın ama eve gidince yine ağladın. öğrendin, gördün, geçirdin, kaçırdın, kaçındın, tekrardan yapmadın. tekrardan kanmadın. tekrardan kanamadın, hala dirisin. dinlemedin, okumadın, izlemedin. fotoğrafları sevmedin, anıları unuttun. anıları unutunca korktun. hatırlayamadığın şeyleri özledin. kokuları, sesleri, mimikleri, jestleri, ellerini unuttun. kirpiklerini ve göz kapaklarını akıttın önce. saçları silindi. sözleri gitti. elleri yok. soyutladın, soyutlandın, soyutlattın kendini. geçti mi? geçmedi. geçer dediler, onlarınki geçmiş, hepsi geçer. tarihleri unuttun, saatlerden bihabersin, şarkıların yok oldu. omuzlar yok. hava sisliydi, o yoktu. varmış gibi yaptı. sonra şarkılar geri geldi, sözleri hiç yoktu. müziğe küstün, edebiyata küstün. çok ayıp ettin. birisi gelsin de sana sevdirsin diye bekliyorsun. çok beklersin.” — yorgunbiriisi-blog yorgunbiriisi yorgunbiriisi Bir zamanlar en iyi arkadaşım diye adlandırdığım biri mesafeler girince kaplerimizede mesafeler soktu, hiç kopmaz sandığım bağımız kopmaktan beter olup onun tarafından hala ama zamanla atlatırım belki,diyeceğim o ki hayat kimi ne zaman nereye götürür belli olmuyor, sevdiklerinize sıkı sıkı sarılın. nefesimbitersesimyetmez Kız gelmiş bana çektiği aşk acısını anlatıyor, haberi yok ki ben Fenerbahçeliyim…
genellikle hatta % oranında ilişkide kız olarak kendini gösteren şahısların söylemekten çekinmeyecekleri, zaten başından beri hissedememiş oldukları ilişkiyi sıkıştıkları anda pat diye er kişinin yüzüne vurarak bitirmekte kişisel olarak bir sakınca görmeyen ve er kişinin önce şok geçirmesini sonra da her geçen gün yeni yeni küfürler öğrenip sarfetmesini sağlayan olgu...tabi bu olguya "sus lan köpeeek!!" cevabını verebilecek er kişilerin varlığı da gözardı edilmemelidir...sonuç olarak bu olguya sığınıp yeni ilişkilere yelken açan kız tarafına hayatta bol şans ve iyi eğlenceler dilenmesi gerekmelidir...işte tam da bu noktada kızların ilişki anlayışları ortaya çıkmaktadır...aman diyelim dikkat edelim... nesne eksikliği yaşayan cümle... bir akrabası da "bugün hiç iyi hissetmiyorum.."dur....-bugün hiç iyi hissetmiyorum....-neyi? neyi? neyi ulan neyiiiii???-abi taam kızma ya... aa abi abi....-neyi iyi hissetmiyorsun ulaaaaaaaannn....!!!!-kendimi abi...kend... ah vurma be abi.... aa sen ne sandıydın?hiç mi msn iletine yazmadın "değişmeyen tek şey değişimdir" diye sorarlar adama. trip atınca hoşuna gitmiyordu, burnumdan getiriyordu. hoşuna gitmiyordu, üstüne sinirleniyordu. etmek, konuşmak isteyince hep bir işi oluyordu. üstlük bunların hepsi eskiden çok hoşuna mi bırakmamı istiyor? içinde olduğum durum. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
Mesela, hani ilk zamanlar, erkek kişi hafifçe ağız yollu geğirdiğinde özür dilemekten dili damağı kuruyor ya...Sonra ne oluyor? Çiftler birbirine alıştıktan, rahatlama evresini geçtikten sonra, erkek kişi, küçük bir “gark” değil, ancak tarih öncesi bir dinozordan çıkabilecek şekilde ses çıkardıktan sonra, “Ah hah, akşam yemeği amma da gaz yaptı yahu” deyip hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam sen şu adama. Avucumu açayım da kus bari. Hayret bir olay. Bu ne da kadınlar üzülüyor tabii. “Artık eskisi gibi sevişmiyoruz”, “Artık eskisi gibi romantik jestler yapmıyor” diyorlar. “Yıldönümümüzü unutuyor” diye ağlıyorlar. Ayol adam haykırarak geğirme evresine gelmiş, sen hâlâ eskisi gibi oynaşmayı bekliyorsun, sevgili her daim romantizm arayan Habitus okuru kadın. Daha çok beklersin. Sen istiyorsun ki sevdiceğin kapıyı tutsun, şarabını bardağa o doldursun, sandalyeni çeksin, seni rahat ettirsin. Çoğu zaman bunları beklersen eğer, hayal kırıklığına uğrayacağını bilesin...Tabii eğer karşındaki insan Ayhan Sicimoğlu filan değilse. Misal, tam prenseslerrrr gibi asansörün kapısını tutacak da sen geçeceksin diye adım atarsan, hop, bir bakmışsın, ikiniz birden kapının ağzında sıkışmışsınız... Ya da restorana girerken kapı suratınıza çarpmıştır, çünkü ellerinizi cebinizden çıkarmamış, kendi kapınızı kendiniz tutmamışsınızdır...Taksiden filan inerken de dikkatli olmalıdır, zira T-Rex gibi geğiren sevdicek üzerinize kapı kapatabilir. Bunu da ihtimaller arasında tutmak lazımdır...Kadınlarda durum ne?Tabii burada erkeklere yükleniyor değilim tamamıyla. Evet, rahatlamayla birlikte bir ayılaşma da oluyor ama kadınlarda durum ne, ona da bakmalı. Kendini hem fiziksel hem de ruhani bakımdan saldın mı?“Nasılsa beni her halimle seviyor” deyip, eskiden yalnızken bile yapmaktan utandıklarını sevdiceğinin yanında yapmaya başladın mı?“Eskisi gibi değilsin artık” konusunda kimse erkeklerin eline su dökemez ama kadınlarda da güzel malzeme var. Mesela, “libido katili” dediğimiz birtakım hadiselere imza atmaya başlamış olabilirsin canımın içi Habitus okuru kadın, aman önlemini al. Evet, ilk zamanlarda bir Ajda Pekkan jantiliğinde olabilirsin. Dünyanın en kibar, en düşünceli kadını gibi davranabilir, lakin “rahatlama evresi”ni geçirdikten sonra –mesela-, kayınvalide ile ilgili ennn ufak bir sorunda sevdiceğe “BIKTIMSENİN-ANNENDEN” gibi cümleler kurmaya başlayabilirsin. Ben de, işte orada sana dur başlarında, büyüklerine –haksız olsalar dahi- saygılı, küçüklerine –azgınlık yapsalar dahi- şevkat ve merhamet dolu yanını göstermiş ve son zamanlarda “gösterdiklerini” unutmuşsan, sana yine dur derim. Yan komşunun çocuğu apartmanın içinde yankılı yankılı “Annneaaaeeeaa” diye bağırırken, kapıyı açıp ağzına geldiği gibi çemkirmeye başladıysan, sevgilinin/kocanın senin yanında aşırı rahatlamasına, sesli-kokulu geğirmesine şaşırmayacaksın. Ya da diyeceksin ki, sevgilim, ben böyle çirkef biriyim, ilk zamanlarda bunu senden sakladım.
sevgilime karşı eskisi gibi hissetmiyorum