serveti fünun dönemi genel özellikleri
Site De Rencontre 100 Gratuit 72. Servet-i Fünun Döneminin Genel Özellikleri 1 Sanat için sanat’ ilkesine beğlıdırlar. 2 Cümlenin dize ya da beyitte tamamlanması kuralını yıkmışlar ve cümleyi özgürlüğüne kavuşturmuşlardır. Beyitin cümle üzerindeki egemenliğine son verirler. Cümle istediği yerde bitebilir. 3 Servet-i Fünuncular aruz ölçüsünü kullanırlar. Ancak aruzun dizeler üzerindeki egemenliğini de yıkarak, bir şiirde birden çok kalıba yer vermişlerdir. 4 Onlar her şey şiirin konusu olabilir’ görüşünü benimsemişler; fakat dönemin siayasal baskıları nedeniyle aşk, doğa, aile hayatı ve gündelik yaşamın basit konularına eğilmişlerdir. 5 Şiirde ilk defa bu dönemde konu bütünlüğü sağlanmıştır. 6 Sanatkârâne üslup’ ve yeni bir vokabüler’ sözvarlığı yaratma kaygısıyla oldukça ağır bir dil kullanmışlardır. 7 Kafiye kulak içindir’ görüşünü benimserler. 8 Şiirde üç değişik biçim kullanmışlardır. a Batı’dan aldıkları sone’ ve terza-rima’ b Divan edebiyatından alıp, türlü değişikliklerle kullandıkları müstezat serbest müstezat c Bütünüyle kendi yarattıkları biçimler 9 Şiirde olduğu gibi romanda da devrin siyasal baskıları nedeniyle sosyal konulardan uzak dururlar. 10 Romanda, romantizmin kimi izleri bulunmakla birlikte genel olarak realizme bağlıdırlar. 11 Romanda da dil ağır, üslup sanatkârânedir. 12 Roman tekniği sağlamdır. 13 Yazarlar daha çok yaşadıkları ortamı anlatma yoluna gittikleri için konular, İstanbul’un çeşitli kesimlerinden alınmalıdır. 14 Betimlemeler gözleme dayalıdır ve nesneldir. 15 Bu dönem sanatçıları, devrin siyasal baskıları nedeniyle gazetecilik, tiyatro gibi alanlara pek fazla eğilmemişlerdir. 16 Her bakımdan Avrupalılaşmak gerektiğine inanmışlar ve Batının ilim, sanat ve edebiyatından yararlanmaya çalışmışlardır. 17 Dîvan edebiyatı büyük ölçüde zaafa uğratılmış, en ufak bir hamle yapamayacak hale getirilmiştir. 18 “Sanat, sanat içindir” anlayışı hakimdir. Bu yüzden sanatçılar halk yerine aydın zümreye seslenmişlerdir. 19 Ortaya koyulan edebî ürünlerin ağırlık noktasını aşk, tabiat, merhamet, sanatkârın kendi günlük yaşayışı ve yakın çevresi gibi ferdî konular ve psikolojik tahliller teşkil eder. 20 Şiir, hikaye, roman, edebi tenkit, makale ve mensur şiire çok önem verilerek bu türlerde Batılı örneklere ulaşılmış; tiyatro, mizah ve edebiyat tarihi gibi türler sönük kalmıştır. 21 Bu dönem şairleri, Dîvan edebiyatı nazım şekillerinin pek çoğuna yer vermediler. Verdiklerinde ise çok büyük değişiklik yaptılar. Ayrıca Fransız şiirinden aldıkları sone-terza-rimo gibi Batı edebiyatını klasik nazım şekillerini kullandılar. 22 Hece vezni önemsenmemiş, bu vezinle sadece çocuk şiirleri yazılmıştır. Aruza önem verilmiştir. Nazım, nesre yaklaştırılmıştır. Göze göre kafiye değil, kulağa göre kafiye anlayışı benimsenmiştir. 23 En kusurlu yönleri, dil ve üsluptur. “Sanat, sanat içindir” anlayışı ile hareket ettikleri için, konuşma dilinden uzaklaşarak, anlaşılamayan bir dil ile süslü, yapmacık bir söyleyişe yöneldiler. Benzer Yazılar
Modern Türk romanının temelleriatılmıştır. - Servet-i Fünun döneminde şiirlerde Sembolizm Parnasizm. Servet I Funun Edebiyatinda Roman Ders Sarayi Servet-i Funun Edebiyat-ı Cedide Topluluğu nun sanat ve edebiyat anlayışı ortak birtakım özellikler fünun dönemi hikaye ve romanın genel özellikleri. Aşk kadın evlilik tabiat yalnızlık ve ümitsizlik gibi bireysel temalar işlenmiştir. Bunları maddeler hâlinde şöyle sıralayabiliriz. SERVET-İ FÜNUN EDEBİYAT-I CEDİDE HİKÂYE ve ROMANI. Edebiyat ve Hukuk adlı makalesi yüzünden Servet-i Fünun dergisi kapatılmıştır. SERVETİFÜNUN EDEBİYATINDA ROMAN ve HİKÂYE. Sanat için sanat ilkesine bağlıdırlar. Servet-i Fünûn Döneminde roman ve hikâyenin genel özellikleri. Cümlenin dize ya da beyitte tamamlanması kuralını yıkmışlar ve cümleyi özgürlüğüne kavuşturmuşlardır. Servet-i Fünûn Romanının Tema ve Konu Özellikleri Tanzimat sanatçıları devrin koşulları gereği dışa dönük sosyal yazarlardır. Türkçenin sadeleşmesinde önemli bir role sahip olan yazar zamanının hemen her tartışmasına katılmıştır. Tanzimat Döneminde hakim olan tartışma Doğu-Batı tartışmasıdır. Hikayelerde Fransız yazar Maupassant Tarzı benimsenmiştir. Sanat sanat içindir anlayışına bağlı kalınmış halka seslenmek süşünülmemiştir. Fransız edebiyatından Balzac Flaubert Zola Goncourt Kardeşler gibi yazarlar örnek alınmış. Realizm ve natüralizm akımlarından etkilenilmiştir. Serveti fünun döneminde hikaye Bununla beraber Servet-i Fünun romancıları yeni Türk romanına daha ileri bir edebi roman değeri kazandırmayı başaran sanatçılardır. Serveti Fünun Döneminde Roman Özellikleri Tanzimat döneminde ilk eserleri ortaya çıkan Türk romanı Servet-i Fünûn döneminde ortaya konan sanatsal üslup ile gelişimini sürdürmüştür. Servet-i Fünun Edebiyatında Hikayenin Genel Özellikleri. Kısa hikâye bu dönemde edebiyatımıza girer. 3- Döneminde çok okunmuş halkı eğitmek amacıyla roman ve hikayeler yazmıştır. Yapıtlarında işledikleri konular da yanlış Batılılaşma görücü usulüyle evlenme esaret kölelik gibi sosyal konulardır. Servet-İ fÜnun dÖnemİnde hİkaye ve roman Hikâye ve roman da teknik yönden gelişme gözlenir. Tanzimat döneminde edebiyatımıza giren hikaye ve roman türü bu dönemde bir denemeden ibarettir. Maupassant tarzı hikaye klasik olay hikayesidir. 2- Gazetecilik yapmış dergiler çıkarmış ömrünün son otuz yılını Heybeliadada geçirmiştir. Bunun içindir ki Servet-i Fünun hikaye ve romanında sadece Batılı bir roman mimarisi değil. Roman ve hikâyede teknik açısından Batı seviyesineServet-i Fünun Döneminde ulaşılmıştır. Servet-i Fünun Dönemi hikayesinin genel özellikleri. Konu ve karakter seçimine dikkat edilmiş psikolojik tahlillere yer verilmiştir. Servet-i Fünun dönemi edebiyatının genel özellikleri şunlardır. Servet-i Fünûn Romanının Dil ve Anlatım Özellikleri. Ayrıca Batılı bir hayat vardı. Ancak sanatçılarımızın tecrübe edinmesi sonrasında Serveti Fünun Döneminde Roman türünde kusurlar büyük oranda atılmış ve önemli gelişmeler olmuştur. Servet-i Fünun döneminde anlatmaya bağlı edebi metinlerin genel özellikleri şunlardır. Olay örgütleyici yapıdan karakter sentezleyici yapıya geçilmiş kurgu bakımından Batıdaki romanlar ayarında örnekler verilmiş modern Türk romanının. Roman ve hikâyede teknik bakımdan Batı seviyesine bu dönemde ulaşılmıştır. Maupassant tarzı hikaye tercih edilmiştir. Bu dönemde roman hem teknik hem de tarz açısından daha önceki döneme göre büyük ilerleme kaydetmiştir. Servet-i Fünûn roman ve hikâyesi Türk edebiyatında önemli bir hamle teşkil eder. Bu dönemde roman gerek üslup gerekse teknik bakımdan önceki döneme göre büyük gelişim göstermiştir. Kuşak şair ve yazarlarının edebiyatı toplumu eğitme ve bilinçlendirme aracı olarak görmelerine. Hikaye roman fıkra ve mensur şiirlerinin dışındaki eserlerinde süs ve yapmacıklıktan kaçınır sade bir üslup kullanır. - Türk Edebiyatında Mensur Şiir türü ilk defa bu dönemde kullanılmıştır. Tanzimat romanlarında kişilerin psikolojik çatışmalarına çok az yer verildiğini yazarların görüşlerinin roman kahramanları üzerinde etkili olduğunu romanlarda gösterme tekniği yerine öykülemenin ağır bastığını önceki ünitemizde işlemiştik. Aşk ölüm intihar hayal kırıklığı karamsar bir hava hikayelerde işlenen konulardandır. 1- Servet-i Fünun döneminde Ahmet Mithat tarzını sürdürerek toplum için sanat anlayışıyla eser vermiştir. Bu dönem roman yazarları daha çok Doğu edebiyatının. Genelde Maupassant tarzı hikayeler görülür. Bu dönemde eser veren sanatçılar AMEfendi NKemal Sami Paşazade Sezai RMEkrem NNazım ŞSami gibi sanatçılardır. Roman ve hikâyelerde bireysel konular işlenmiştir. Serveti Fünun Edebiyat-ı Cedide Dönemi Edebiyatının Genel Özellikleri. Bundan bunalan ve istibdad yönetimin de etkisiyle genç sanatçılar içlerine kapanarak ve Batıyı örnek alarak Serveti Fünun. Servet-i Fünûn Romanının Dil ve Anlatım Özellikleri Tanzimatla başlayan Türk romanı Servet-i Fünûn döneminde Namık Kemal in açtığı sanatkârane üslup ile gelişimini devam ettirmiştir. Romanlarda ise Realizm ve kısmen Naturalizm akımları benimsenmiştir. Beyitin cümle üzerindeki egemenliğine son verirler. Edebiyatnotu Com Servet I Funun Edebiyati Ozellikleri Edebiyatnotu Com Edebiyatnotu Com Servet I Funun Edebiyati Ozellikleri Edebiyatnotu Com
SERVETİFÜNUN EDEBİYATINDA ROMAN ve HİKÂYE 1. Fransız edebiyatından Balzac, Flaubert, Zola, Goncourt Kardeşler gibi yazarlar örnek alınmış; realizm ve natüralizm akımlarından etkilenilmiştir. 2. Olay örgütleyici yapıdan karakter sentezleyici yapıya geçilmiş, kurgu bakımından Batı’daki romanlar ayarında örnekler verilmiş, modern Türk romanının temeli atılmıştır. 3. Çevre betimlemeleri eseri süslemek için değil, kahramanların kişiliklerinin oluşumunu açıklamak için yapılmıştır. 4. Yazarlar eserlerinde kişiliklerini gizlemişler, kahramanları karşısında taraf tutmamışlar, olaylar ve kişiler hakkında kendi düşüncelerini anlatarak okuyucuyu yönlendirmeye çalışmamışlar, olayları kahramanların bakış açısından yansıtmışlardır. 5. Anlatım tekniği geliştirilmiş; gereksiz betimlemelerle ya da konu dışı bilgilerle olay akışı kesilmemiştir, 6. Olay ve kişiler genellikle İstanbul’un Batılılaşmış, aydın kesiminden seçilmiş; halktan kişilere daha çok, küçük hikâyelerde yer verilmiştir. 7. Sosyal çevre aile ortamı ile sınırlanmış, bireyin iç çatışmaları üzerinde durulmuş; aşk, kötümserlik ve kaçış temaları öne çıkarılmıştır. 8. Şiirde olduğu gibi romanda da süslü, ağır bir üslup benimsenmiş, Arapça ve Farsça sözcüklere, tamlamalara geniş yer verilmiştir. Bu arada Fransızcadaki cümle özellikleri kimi yönleriyle Türkçeye aktarılmış; arasözler, eksiltili ve devrik cümleler kullanılarak, yüklemler farklı kiplerle oluşturularak anlatıma hareketlilik ve çeşitlilik kazandırılmıştır. 9. Servet-i Fünun Edebiyatı nın en ünlü romanları “Mai ve Siyah”, “Aşk-ı Memnu” ve “Eylül”dür.
*Türk edebiyatında 1896-1901 yılları arasında faaliyet gösteren edebî topluluktur.*Çevresinde toplandıkları dergiden dolayı bu gruba “Servet-i Fünûn edebî topluluğu” da denilmektedir.*Servet-i Fünûn dergisi etrafında toplanan şair ve yazarlar, yeni bir edebî akımı başlattıklarını ifade edecek şekilde kendilerinden ve yayınlarından “edebiyât-ı cedîde” diye bahsetmişlerdir.*Bu hareket bir süre “yeni edebiyât-ı cedîdeciler” şeklinde hafife alındıysa da daha sonra kabul gördü.*Bu hareket, eski-yeni, yerli-Avrupaî edebiyat çatışmalarının doğurduğu önemli merhalelerden biridir.*1895 yılı sonlarında Hasan Âsaf adlı genç bir şairin bir beytinde geçen “abes” – “muktebes” kelimelerinin kafiye olup olamayacağı konusunda başlayan tartışma bu yeni edebiyat topluluğunun kurulmasına vesile olmuştur.*1896 yılına gelindiğinde Tanzimat’ın birinci ve ikinci dönem sanatçılarından bir kısmı ölmüş, bir kısmı da edebiyat hayatını noktalamıştı.*Bu sebeple edebiyat ortamında bir boşluk doğmuştu.*Recâizâde Mahmut Ekrem edebiyattaki bu boşluğun farkındaydı.*Ekrem Bey kendileri için yeni bir yayın organı olarak Servet-i Fünûn’u bulur.*Aynı edebiyat anlayışına sahip olan ve o zamana kadar değişik dergilerde yazan şair ve yazarlar bu tarihten sonra yavaş yavaş Servet-i Fünûn dergisinde toplanırlar.*Edebiyât-ı Cedîde’nin edebiyat görüşlerini yansıtan belirli bir beyannâmesi yoktur.*Edebiyatımızda gerçek anlamda Batı etkisi, Servet-i Fünun döneminde görülür.*Servet-i Fünun sanatçılarının hemen hemen tamamı Tanzimat Döneminde açılan yabancı okullarda eğitim görmüş ve Batı kültürüyle yetişmişlerdir.*Sanatçıların hepsinin eserlerinde Fransız edebiyatının ve Batılı akımların etkisi görülür.*Doğu-Batı mücadelesinin Batı lehine sonuçlandığı dönemdir.*Geniş halk toplulukları yerine az sayıdaki aydın topluluğuna hitap eden “Salon Edebiyatı” oluşturulmuştur.*Olay kahramanları aydın kesimden seçilmiştir.*Hikâye ve romanlarda olaylar İstanbul’da, saray ve konak çevrelerinde geçmektedir.*“Sanat, sanat içindir.” ilkesine bağlı kalmışlardır.*Meclis-i Mebûsan’ın kapatılışı, zamanla sansüre ve jurnallere dayanan bir rejimin oluşması, yazarları da siyaset ve toplum meselelerinde susmaya zorlamıştır.*Bu durum edebiyatta içe kapanma, kendi ıstıraplarını dile getirme şeklinde tezahür etti.*Siyasi ortam nedeniyle sosyal sorunlara eğilememişlerdir.*Tanzimat dönemimdeki kanun, hak, adalet gibi kavramlar bu dönemde terk edilmiştir.*Bireysel konulara ağırlık vermişlerdir. Aşk, doğa, karamsarlık, şahsi hayaller, melankoli …*Estetik değerlerde gelişme ve derinleşme görüldü.*Hep uzak ülkelere gitme hayaliyle yaşamışlardır.*Eserlerde okuru eğitme tutumundan vazgeçilir.*Fransız cümle yapısı Türkçeye uyarlanmaya çalışılmış; yapıtlarda devrik ve eksiltili cümlelere yer verilmiştir.*Tanzimat’ın başlangıcından beri sadeleşmeye doğru giden yazı dilini yeniden ağırlaştırmakla suçlanmışlardır.*Şiir ve romanlarındaki kadın ve erkek kahramanların adları da Sezâ, Sühâ, Behlül, Lâmia, Bihter, Peyker, Pervîn gibi müzikal değeri olan, fakat pek kullanılmamış isimlerdir.*Biri mücerret, diğeri müşahhas kelimelerden yapılmış, zihinde yeni imajlar uyandıran Farsça terkipler de bu dilin özelliklerindendir “Leyâl-i girîzân, inkisâr-ı hayâl, teb-i ümmîd, havf-ı siyâh” gibi.*Nazım şiir nesre düzyazı yaklaştırılmıştır.*Nazımda şiirde, parnasizm, sembolizm; nesirde düzyazıda, realizm, natüralizm akımlarını benimsemişlerdir.*Siyasi basılar nedeniyle tiyatrodan uzak durmuşlardır.*Yazılan oyunlarda konuşma diline yaklaşma çabası göze çarpar.*Tanzimatçılar her türde eser vermişken Servet-i Fünuncular genellikle bir türde yoğunlaşma ve iyi eser verme fikrini benimsemişlerdir.*Şiirde, anlamdan daha çok anlatıma önem vermişlerdir.*Şiirin konusunu genişletmişlerdir.*Divan edebiyatını –aruz ölçüsü dışında– reddetmişlerdir.*Büyük oranda aruz kullanılmıştır. Bir şiirde birden fazla kalıbı kullanılabilmiştir.*Hece ölçüsü, Tevfik Fikret tarafından “Şermin” adlı eserinde kullanılmıştır.*“Sanatkârâne üslup” ve yeni bir “vokabüler” söz varlığı oluşturma kaygısıyla oldukça ağır bir dil kullanılmış, süslü ve sanatlı bir anlatım benimsenmiştir.*Ses, musiki, söyleyiş ve şekil özelliklerinin üzerinde durulmuştur.*Kimsenin kullanmadığı Arapça, Farsça yeni kelimeler ve ilginç terkipler kullanılmıştır.*”Tîrâje, şegaf, ibtikâ, pûşîde, tekattur, tebeşbüş, mükevkeb, müşemmes, mukmir, nevîn” gibi kelimeleri etimoloji kurallarını zorlayarak kullanmışlardır.*Beyit bütünlüğü yerine, konu bütünlüğüne önem verilmiştir.*Cümle, dize veya beyitte tamamlanmayıp özgürlüğe kavuşturulmuştur.*Şiirlerini “kafiye kulak içindir” anlayışıyla yazmışlardır.*Duygu ve hayal unsurlarını gerçeklere tercih etmişlerdir.*Şiirde üç değişik “biçim anlayışı” vardıra Batı’dan aldıkları sone, terza-rima, Divan edebiyatından alıp, türlü değişikliklerle kullandıkları müstezat serbest müstezat.c Bütünüyle kendi oluşturdukları biçimler.*Ferdiyetçi bir edebiyatın taraftarı olarak ortaya çıkan Edebiyât-ı Cedîdeciler’in hem ferdiyetçiliklerinin aşırılığından hem de Tevfik Fikret’in hırçın ve çabuk gücenir karakterinden dolayı aralarında çözülme başlamıştır.*16 Ekim 1901 tarihli Servet-i Fünûn’da Hüseyin Cahit’in tercüme bir yazısından dolayı geçici olarak kapatılan dergi bir süre sonra yeniden yayımlanmaya başladıysa da topluluk dağılmış ve dergi Edebiyât-ı Cedîdeciler’in yayın organı olma karakterini FÜNUN EDEBİYAT-I CEDİDE SANATÇILARITEVFİK FİKRET, CENAB ŞAHABEDDİN, HALİT ZİYA UŞAKLIGİL, MEHMET RAUF, HÜSEYİN CAHİT YALÇIN, SÜLEYMAN NAZİF İbrahim Cehdi, AHMED HİKMET MÜFTÜOĞLU, CELÂL SAHİR EROZAN, HÜSEYİN SUAT YALÇIN, HÜSEYİN SÎRET ÖZSEVER, SAFVETÎ ZİYA, ALİ EKREM BOLAYIR, FAİK ÂLİ OZANSOY, AHMET ŞUAYİP, AHMET İHSAN TOKGÖZ, SAFVET NEZİHİ, AHMET REŞİT REY, İSMAİL SAFA, SÜLEYMAN NESİBSERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI DIŞINDA KALAN SANATÇILARSERVET-İ FÜNUN DÖNEMİNİN BAĞIMSIZ SANATÇILARIBAĞIMSIZ SANATÇILARHÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR, AHMET RASİM
Uzun bir geçmişi olan Türk Edebiyatı mesnevi, halk hikayesi gibi türlerle benzerlikler taşıdığı için aslında roman türüne yabancı değildi. Edebiyatımızın Batı’ya açıldığı ilk andan itibaren roman türüne karşı bir ilgi başlamış ve çeşitli çeviriler bu türün iyice tanınması sağlanmıştı. “Tanzimat Dönemi’nde Roman” başlıklı yazımızda edebiyatımızın roman türüyle tanışmasını ele almış ve bu dönemde ortaya konulan ürünlerin ilk olmaları nedeniyle kusurlu olduklarını belirtmiştik. Ancak sanatçılarımızın tecrübe edinmesi sonrasında “Serveti Fünun Dönemi’nde Roman” türünde kusurlar büyük oranda atılmış ve önemli gelişmeler Fünun Dönemi’nde RomanTanzimat Dönemi’nde hakim olan tartışma “Doğu-Batı” tartışmasıdır. Bundan bunalan ve istibdad yönetimin de etkisiyle genç sanatçılar içlerine kapanarak ve Batı’yı örnek alarak “Serveti Fünun” adıyla yeni bir edebiyat anlayışı oluştururlar. Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Süleyman Nazif, Ahmet Şuayp ve Hüseyin Suat Yalçın gibi genç isimlerin “Servet-i Fünun” dergisi etrafında toplanmaları ve burada yazmalarından dolayı bu edebi topluluk dergi ismiyle anılır.Bu konuda daha fazla bilgi için “Servet-i Fünun Edebiyatı ile Serveti Fünun Özellikleri” başlıklı yazılarımıza göz atabilirsiniz.Bu edebi topluluk içinde roman türünde eser veren sanatçıları ise Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf ve Hüseyin Cahit Yalçın’dır. Bu dönemde hakim olan genel anlayışlar içinde “hayal kırıklıkları ve karamsarlık” romanlarda da görülmektedir. Roman karakterine de yansıyan bu melankolik hava okuyucu tarafından tecrübeyle bu dönemde ortaya konulan ürünlerin teknik olarak Tanzimat Dönemi ürünlerine göre çok daha sağlam olduklarını söylememiz mümkündür. Ancak önceki döneme göre çok daha ağır ve süslü bir dil kullanılmış olmasından kaynaklı dönemin halkına hitap etmemesi bu dönem eserlerinin en büyük kusurlarından Fünun Dönemi Roman ÖzellikleriTürk Edebiyatı’nda Batı tekniğine uygun ilk ürünler bu dönemde verilmiştir. Önceki dönemde yer alan roman kusurları büyük oranda ortadan Fünun romanında realizm akımının tesiri akımının etkisiyle güçlü bir ruhsal ve özellikle gerçekçi mekan betimlemeleri romanların en belirgin dönem sanatçıların içe kapanık ve karamsarlık içinde olmalarından dolayı eserlerde “hayal kırıklığı, kaçış” teması oldukça çok Dönemi sanatçıların sosyal sorunlara yönelmesinin aksine bu dönem sanatçıları biraz da baskıdan kaynaklı bireysel konuları ele Fünun sanatçıların ağır bir dil benimsemeleri nedeniyle bu dönem romanlarında oldukça ağır ve süslü bir dil kullanılmıştır. Bu dönem romanları daha sonraki yıllarda yazarları tarafından dönem romanlarında daha çok İstanbul mekan olarak seçilmiştir. Olayların geçtiği mekanlar detaylı ve gerçekçi bir şekilde uzunca daha çok seçkin ve aydın kişilerden seçilmiştir. Bununla birlikte eserlerde geniş bir kişi kadrosu yerine sadece olayların çevresinde yer alan kişiler yer kahramanların ruhsal betimlemeleri oldukça derin bir şekilde Fünun Dönemi Romanları ve YazarlarıBu dönemde aklımıza gelen ilk isim Halit Ziya Uşaklıgil olmaktadır. Yazmış olduğu Mai ve Siyah ile Aşk-ı Memnu adlı eserleriyle Türk Edebiyatı’ndaki Batı tekniğine sahip ilk roman örneklerini vermiştir. Realizm akımın etkisiyle yazmış olduğu eserleriyle Türk romancılığında önemli bir çığır açmıştır. Bununla birlikte Mehmet Rauf ve Hüseyin Cahit Yalçın bu dönemde roman yazmış önemli sanatçıların başında ve SiyahBatılı anlamda Türk romancılığının başlangıcı olarak kabul gören bu eserde Ahmet Cemil adlı bir genç şairin hayalleri ve hayal kırıklıkları ele alınır. Yazar, Ahmet Celil’in gözünden dönemin gerçekliğini yaptığı gerçekçi betimlemelerle ortaya koymaya çalışmıştır. Betimlemelerdeki ustalıklar, önceki sanatçıların araya girip kendi düşüncelerini söylemeleri gibi kusurları ortadan kaldırması ve akıcı üslubuyla edebiyatımızda önemli bir tutan eserdeki kahramanlar Servet-i Fünuncu sanatçıları MemnuHalit Ziya Uşaklıgil’in bu dönemde yayımlamış olduğu bu roman, dönemin eğlence anlayışını yansıtmakla birlikte Batı’daki realist sanatçıların üzerlerinde durdukları “Yasak aşk” temasıyla oldukça tartışılmıştır. Bu romanıyla Halit Ziya, evliliklerdeki sorunları dile getirmiş ve yasak aşkların altında yatan nedenleri anlatmaya çalışmıştır. Döneminde büyük bir ilgi gören roman, sanatçının şaheseri olarak değerlendirilmiş ve Mai ve Siyah eseriyle birlikte Batılı ilk romanlardan birisi olarak Edebiyatı’ndaki ilk psikolojik romanımız olan Eylül, Mehmet Rauf tarafından 1900 yılında kaleme alınmıştır. Ruhsal çözümlemelerin oldukça güzel bir şekilde yapıldığı romanda Suad, Süreyya ve Necip karakterleri arasındaki aşk üçgenini konu olarak almakla birlikte bu kahramanların psikolojik tahlillerini geniş bir şekilde Fünun Dönemi’nde Roman PDF + VideoAşağıdaki bağlantılardan Deniz Hoca tarafından hazırlanmış olan “Edebiyat Ders Notları PDF” dosyası ile slaytını indirebilir, öğrencileriniz ve arkadaşlarınızla bağlantılardan Deniz Hoca tarafından hazırlanmış olan “Serveti Fünun Romanı PDF Çalışma Kağıdı” dosyası ile slaytını indirebilir, öğrencileriniz ve arkadaşlarınızla ÇEKEBİLECEK YAZILAR ⇒ PDF / Slayt ⇒ Serveti Fünun Edebiyatı ⇒ Serveti Fünun Sanatçıları ⇒ Serveti Fünun Edebiyatının Özellikleri ⇒ Ders Konuları ⇒ TYT Türkçe ⇒ AYT Edebiyat
serveti fünun dönemi genel özellikleri